Fatih Birol’dan Enerji Uyarısı: "Eğer Elektrik Şebekelerini Hazır Hale Getirseydik Dünyayı Değiştirebilirdik"
Fatih Birol, Uluslararası Enerji Ajansı (IEA) başkanlığında on yılı geride bırakırken, küresel enerji tartışmalarında kilit bir ses olmayı sürdürüyor. Birol, geçtiğimiz hafta Lahey’de, geçici İklim Bakanı Sophie Hermans ile temaslarda bulundu. Her ne kadar Time dergisi onu iklim konusundaki en etkili 100 kişi arasına alsa da ve Financial Review, etkisini Al Gore ve Greta Thunberg’den daha büyük görse de, birçok Hollandalı Birol’u tanımıyor.
Ancak dünya liderleri, Birol’un başında olduğu IEA’nın önerilerini dikkatle izliyor. 2022 yılında Rusya’nın gaz vanasını kapatmasının ardından IEA'nın tavsiyesiyle Hollandalılar termostatlarını 2 derece düşürmüştü. Almanya ve Belçika ise nükleer santrallerini daha uzun süre açık tutmaya karar vermişti.
"Veri Kazanır, Duygular Değil"
IEA'nın güvenilirliği, Birol’a göre, analizlerini veriye ve bilimsel araştırmalara dayandırmasından geliyor. Birol, daha önce petrol üreticileri birliği OPEC’te çalışmasına rağmen, IEA’nın hiçbir enerji formuna çıkarı olmadığını vurguluyor: “Biz sadece kamu yararını gözetiriz. 2023 sonunda petrol talebinin öngörülenden daha az artacağını söylemiştik. OPEC tam tersini bekliyordu. Sonuçta bizim tahminlerimiz doğru çıktı.”
IEA başına geçtiğinde ajans daha çok petrol ve doğalgaza odaklanıyordu. Birol ise rotayı yenilenebilir enerjiye çevirdi. Nedeni açık: Enerji sektörü, sera gazı emisyonlarının %85’inden sorumlu. Birol, "Eğer enerji kaynaklarını dönüştürmezsek, iklim sorununu da çözmemiz imkansız," diyor. Ayrıca sadece zengin ülkeleri temsil etmekle yetinmeyip Meksika, Brezilya, Endonezya ve Çin gibi yükselen ekonomilere kapılarını açtı.
"Enerji Dönüşümü Artık Ekonomik Bir Zorunluluk"
IEA'nın 2021 yılında yayımladığı en önemli rapora göre, küresel sıcaklık artışını 1,5 dereceyle sınırlamak için yeni fosil yakıt aramaları durdurulmalı. Fakat birçok ülke bu çağrıyı dikkate almadı. Birol, “Ülkeler kısa vadeli çıkarlarla hareket ediyor ama yeşil enerji ekonomik olarak zaten daha cazip,” diyor. “Geçen yıl kurulan enerji santrallerinin %80’i yenilenebilir kaynaklı.”
Yine de Birol, sürecin yavaş ilerlediğini kabul ediyor: “1,5 derece hedefi giderek zorlaşıyor. Ancak 1,6 veya 1,7 dereceyle sınırlamak bile hareketsiz kalmaktan iyidir.”
"Şebekeler Yetersiz, Bu Büyük Bir Hata"
Birol, enerji geçişinin önündeki en büyük engelin elektrik şebekeleri olduğunu söylüyor: “Dünyada geçen yıl 7000 gigawatt yenilenebilir enerji kapasitesi kuruldu. Ancak bunun 2000 gigawatt’ı şebekeye bağlanamadı çünkü altyapı yetersiz. Eğer şebekeleri hazırlasaydık, dünyayı değiştirebilirdik.”
Bu eksikliğin temelinde hükümetlerin ihmali yatıyor. Şebeke yatırımları büyük maliyet ve siyasi direnişle karşılaşıyor. Birol’a göre Çin bu konuda daha başarılı çünkü "yapıyoruz" deyip harekete geçiyorlar. Avrupa’da ise bürokrasi süreci ağırlaştırıyor.
"Yatırımlar Zengin Ülkelerde Yoğunlaşıyor"
Birol ayrıca küresel yatırımların adaletsiz dağılımına dikkat çekiyor. Yeşil enerji yatırımları 2024’te rekor seviyeye çıksa da, bu yatırımların %85’i zengin ülkelere yapıldı. Birol, "Eğer yoksul ülkeleri sürece dahil etmezsek, Avrupa’nın tek başına yaptığı dönüşüm yetersiz kalacak," diyor.
"IEA mı Zor, Galatasaray mı?"
Koyu bir Galatasaray taraftarı olan Birol, hiçbir maçını kaçırmıyor. Telefonundan sürekli maç izlediğini söyleyen Birol, şakayla karışık, “Galatasaray’ı yönetmek IEA’yı yönetmekten daha stresli,” diyor.
©TURKİNFO.NL
Yorumlar
Kalan Karakter: