Türkiye&#39nin bölgesindeki aktif rolü artıyor

AB Komisyonu’nun Genişleme ve Komşuluk Politikalarından Sorumlu Üyesi Stefan Füle, Türkiye’nin bölgesindeki aktif rolünün giderek arttığını belirterek , “Türkiye’nin Orta Doğu’daki rolü AB’ye, küçük bir bölümü Müslüman dünyasıyla genel ilişkiler; Orta Doğu’daki kimi aktörlerle diyalog; güvenlik ve barışın teminine yönelik askeri kapasite; enerji politikası olarak sayılabilecek kimi alanlarda potansiyel yarar sağlayabilir. Bu Türkiye’nin politika yönelimlerine bağlıdır” dedi.
Stefan Füle, Avrupa Parlamentosu Üyesi Philip Claeys’in “’Özgür Gazze’ filosunda Türkiye’nin rolü” başlıklı soru önergesini yanıtladı. Claeys önergesinde Türkiye’nin Gazze filosuna yönelik “dramatik” olaylarda önemli bir rol oynadığını belirtti. Gemilerin sadece Kıbrıs’ın “Türk işgalindeki” bölümünden hareket etmediğini, güvertedekilerin çoğunluğunun da Türk olduğunu kaydeden Claeys önergesinde, “Türk Başbakanı Erdoğan İsrail ordusundan komandoların gemiye çıkışını ve ölümle sonuçlanan ateş açmalarını bir ‘devlet terörizmi’ olarak tanımlamıştır. Türkiye’nin İsrail ve Filistinliler arasında artık bir arabulucu rol oynamayacağı açıktır, fakat kendi kendine çatışmada böyle bir rol oynamayı istemektedir. Komisyon Türkiye’nin bu olaydaki rolünü araştırma niyetinde mi? Türkiye gemilere finansal ya da lojistik destek sağladı mı? Türkiye Mısırlı Müslüman Kardeşler üyelerinin güvertede bulunduğundan haberdar mıydı? Türkiye gemilerde bulunan özellikle Avrupalıları, projenin bütününün içerdiği tehlikeler konusunda uyardı mı?” gibi sorular yöneltti.

-TÜRKİYE’NİN ORTA DOĞU ROLÜNE KOŞULLU DESTEK-

AB’nin Genişleme ve Komşuluk Politikalarından Sorumlu Üyesi Stefan Füle ise yanıtında Komisyon’un önergede dile getirilen “talihsiz” olaydan tümüyle haberdar olduğunu ve konuyla ilgili gelişmeleri yakından izlemeyi sürdürdüğünü bildirdi. “Bununla birlikte Komisyon’un elinde ayrıntılı bilgi bulunmamaktadır ve bu nedenle Türkiye’nin olaydaki rolünü değerlendirememektedir” diyen Füle şöyle devam etti:
“Komisyon, geniş komşuluk ilişkilerini etkileyen, tüm alanlarda giderek artan etkin rolünün Türkiye’yi, önemli bir görüşmeci ve arabulucu yapabileceğine yönelik görüşünü korumaktadır. Türkiye’nin Orta Doğu’daki rolü AB’ye, küçük bir bölümü Müslüman dünyasıyla genel ilişkiler; Orta Doğu’daki kimi aktörlerle diyalog; güvenlik ve barışın teminine yönelik askeri kapasite; enerji politikası olarak sayılabilecek kimi alanlarda potansiyel yarar sağlayabilir. Bu Türkiye’nin politika yönelimlerine, fakat aynı zamanda AB-Türkiye ilişkilerinin niteliğine de bağlıdır. Katılım müzakereleri bu alanda çok önemli bir rol oynamaktadır. Türkiye’nin, AB ile karşılıklı yükümlülüklerini sürekli hatırlatırken, bu süreci takip etmek ve ilerleme sağlamak kritik öneme sahiptir.”
Stefan Füle Komisyon’un kendi açısından, tüm Üye Devletler’in 2005 yılında üzerinde mutabakat sağladıkları Müzakere Çerçevesi yöntem ve ilkeleri temelinde çalışmasını sürdüreceğini de kaydetti.