23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı Dünyamızda eşi benzeri olmayan bir çocuk bayramıdır. Dünyada eşi benzeri olmayan, bütün ömrünü bu ülkenin insanlarına, geleceğine adayan, o muhteşem insan Mustafa Kemal Atatürkün evlatlarımıza armağan ettiği büyük gün.
Herkesin bugün çocuklara daha da fazla sevgi göstermesini umut ederek birde çağrıda bulunmak istiyorum. Gelin bu bayramı daha manidar kılalım, gelin anlamına anlam katalım, gelin bunu evlatlarımıza yaşatalım ve öğretelim.
Gelin bugün de çocuk olalım, Örnek olalım ki öğrensinler. Doğrusu bu desinler . Çocuk olalım ve ellerinden tutup en yakınımızdaki cami, dernek veya 23 nisan için özel program yapılan yere götürelim. Böyle bir imkanınızda yoksa, o zaman tüm Türk televizyonlarından yayınlanacak olan 23 nisan kutlamalarını çocuklarımızla birlikte seyredelim.Evin havasını değiştirmek adına varsa Türk bayrağınız ve Atatürk resminiz bunu görünür bir yere asın.
Hele hele Hollandada yaşamın yoğunluğunda günler akıp giderken, kaybolan birçok değerimize maalesef sahip çıkamıyoruz. Birde bunlara ek olarak geçen yıllar içinde çocuklarımızın Türkçe eğitim dersleri gibi bir çok temel haklarımız bilinçli olarak elimizden alınıyor.
Anne babaların üzerindeki yük arttı, bunun biliyoruz ancak yük ne kadar artarsa arttırsın, konu geleceğimizse, sanırım bunu yük olarak değil bir sorumluluk olarak görmeliyiz.
Bu sorumluluk ve bilinçle önce çocukların sonrada tüm insanımızın 23 nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramını kutluyorum.
Küçük hanımlar, küçük beyler! Sizler hepiniz geleceğin bir gülü, yıldızı, Bir mutluluk parıltısısınız. Memleketi asıl aydınlığa boğacak sizsiniz. Kendinizin ne kadar mühim, kıymetli olduğunuzu düşünerek ona göre çalışınız. Sizlerden çok şey bekliyoruz.
MUSTAFA KEMAL ATATÜRK ( Bursa, 1922)
23 NİSAN BAYRAMINDA ÇOCUK OLMAK İSTERDİM
23 Nisanda çocuk olmak isterdim. Her 23 Nisan Bayramında dalarım tatlı anılara. Bazen göz kapaklarım buğulanır ve buruk bir tebessüm. Bazen ise gözyaşlarıma engel olamam. Gece uyumadan Şanlı Türk Bayrağımız başucumda nasılda uyku tutmazdı gözümü heyecandan. Annem erken yatırırdı ertesi sabah bayram var diye. Uyandığımda uçardım kelebek gibi sevinçten. Elimden tutup götürürdü büyüklerim 23 Nisan Bayramına. O ne coşku, o ne kalabalıktı Sivasta Hükümet Meydanı. İstiklal Marşı okunduğunda yüz metre ilerideki insanlar, yoldan geçen arabalar olduğu yerde donup beklerdi saygıdan. Bayram törenini izlemek için yer olmazdı kaldırımda. O ne coşku, o ne milli duygular ile donatılmış halk vardı. 23 Nisanda çocuk olmak isterdim. Her 23 Nisan Bayramında dalarım tatlı anılara, bazen Askerler bando ile Mehmet paşa mahallesindeki Armut ağacı olan bahçeli evimizin önünden geçerdi. Hani nasılda askeri bandonun peşlerine takılıp gitmiştim korkusuzca.
Evimizi kaybedip ağladığımda fark edilmişti kaybolduğum. Eve getirdiklerinde ise annemden işittiğim azarlar Oy oy yıllar ne çabuk geçtin ne çabuk hani o anılar. Unutmam mümkün mü bayram dönüşü bir kaçamakla annemden gizli mutfaktan kaçırdığım bakır tencere kapaklarını birbirine vurup bandoculuk oynadığım o güzel günleri.
Şimdi ise içim yanıyor hem de alev alev kor gibi. Hani o eski Milli duygular, hani o bayram coşkusu ne oldu bize, ne oldu Ülkeme, nerede bayram sevinci dolu çocuklar, Milli Bayramları evinde bayrama gitmeden geçiriyorlar. İstiklal Marşı okununca da okullarda ya öğretmenlerimizden bazıları ya da öğrenciler sakız bile çiğniyorlar, kahroluyorum hem de çok. Her 23 Nisan Bayramında dalarım tatlı anılara. Şimdi ne anam kaldı, ne de babam, minnetim çoktur onlara. Artık sıra bizlerde, tutalım yavrularımızın, torunlarımızın ellerinden. Haydi! Tutuşun el ele, götürelim yavrularımızı bayrama. Atatürkü anlatalım onlara, Cumhuriyeti tanıtalım, koruyup yaşatmalarını öğretelim. Şanlı Türk Bayrağımızla donatalım o gül yüreklerini. Anlatmazsak eğer boş kalır o kaldırımlar bayram sabahı. Hatta bir gün yine 23 Nisan günü nefret ile anarlar bizleri, onları kendi bayramlarına götürmediğimiz için. Haydi! o zaman yavrularımızın elinden tutup koşalım 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramına. İşte o zaman onlarda belki bir gün anarlar bizi şükranla. gözleri buğulanarak, dudaklarında buruk, tatlı bir tebessümle..
Aynı şu an benim annemi, babamı minnet ve şükran ile andığım gibi.
Yorumlar
Kalan Karakter: