İçinde bulunduğumuz hafta Dünya Türkçe Olimpiyatların düzenlendiği hafta olması nedeniyle, biz gurbette yaşayan Türkler olarak, kanayan yaramız olan güzel Türkçemiz hakkında düşündüklerimi sizler ile paylaşma gereği duydum.
İçerisinde yaşadığımız Hollandada malumunuz 2003 yılında Türk çocuklara yönelik gönüllü Türkçe dersleri yürürlükten kaldırıldı. O yıllarda her okulda olmasa da Hollanda da yaşayan Türk çocuklarının yüzde 80e yakını bir şekilde Türkçe dersi almaktaydı. Türkçe derslerinin resmen yürürlükten kaldırılması ile çocuklarımız anadillerinden yetim ve öksüz bırakıldı.
Anadilde eğitimin temel hak olduğunu ve bu kazanılmış hakkın geri verilmesi için yeterli girişimler yapılmadı ve Hollanda hükümeti geri adım atmayarak, Türkçe yasağını uygulamaya aldı. Yüzlerce Türkçe öğretmeni işsiz bırakıldı, bunda daha vahimi gelecekte bizleri temsil edecek çocuklarımız Türkçeden uzaklaştırıldı.
Hollandada yaşayan Türk toplumu son yıllarda bilinçli bir şekilde cemaatleşme, dernekleşme, büyük katılımlı organizasyonlarda iyi organize olmaya başladılar. Bununla birlikte ortak bir çatı ve organizasyon altında birleşemeseler de, bireysel olarak hafta sonları veya okul sonrası, dernek, cami veya vakıf yerlerinde Türkçe dersler vermeye başladılar.
Ancak bu tür girişimler çocuklarımızın ne kadarına ulaşmakta ve ne kadarına eğitim vermekte diye sorarsanız, çok az ve yetersiz.
Tarifsiz tutkuyla bağlı olduğumuz cennet vatanımız Türkiyeye, azınlıklara anadilde eğitim vermesi için baskı uygulayan ve Avrupa Birliğine girme şartlarından biri olarak sürekli öne sürülen anadilde eğitimi Avrupa ülkeleri yasaklamışlardır. Burada Ülkemiz hükümetine büyük ve ciddi görevler düşmektedir. Ebetteki burada yaşayan bizler olarak haklarımızı aramalıyız, bu konuda çok ciddi çalışmalarda yapıldı ve yapılmaya devam ediyor, ancak belli bir noktadan sonra diplomasinin konuştuğu gerçeğinden Türkiye Cumhuriyeti devleti yurtdışında yaşayan vatandaşlarının temel hak ve özgürlüklerini korumakla mükellef olduğu bilincinle gerekli girişimlerde bulunmalıdır.
Türk çocuklarının Hollanda okullarında başarısız olduğu görülmektedir. Özellikle orta öğretimde okulu bitirmeden, diplomasız okulu terk eden gençlerimizin sayısı yüzde 30lar ile ifade edilmekte. Ancak yaşanan birçok olaylarda göstermektedir ki, eğitim fırsat eşitliği ilkesine uygun olmadığıdır. Kaldırılan Türkçe derslerinin Türk çocuklarının Hollandaya uyumunu kolaylaştırdığı ve eğitimde daha başarılı oldukları yapılan araştırmalar ile kanıtlanmıştır. Tilburg Üniversitesinde doktora araştırması yapan Nadia Eversteijn, Hollandadaki okullarda Türkçe derslerinin verilmesinin uyum için son derece önemli olduğunu söyledi. Ayrıca yüzlerce genç ile yaptığı sohbette, Türkçesi iyi olanların, Hollandacası iyi olan gençlerin başka kültürlere karşı daha açık ve anlayışlı olduğu tespit edildi.
Gerçekler böyleyken, bireysel girişimler ile verilen Türkçe dersleri yetersiz kalmakta. Hollanda genelinde Türk çocukların ancak yüzde otuzuna yakın bir kısmı Türkçe derslere devam etmektedir. Bu demektir ki, Türk çocuklarının
büyük bir kısmı Türk dili ve kültürünü öğrenmeden yetişmektedir.
Türk demek, Türkçe demektir ve Türk kimliğinin en büyük özelliklerinden birisidir.
Büyük şairimiz Yahya Kemal; Her şeyin kaybolduğu zamanda vatan dilden ibaret kalsa, ona yaslanarak doğrulmak imkânı vardır. Lisanımız milliyetimizdir.der.
Hollandada Türkçenin okullarda çocuklarımıza yeniden verilmesini sağlamak için hepimize büyük görevler düşmekte. Bireysel girişimlerin yetersiz olduğu ve sadece kendi kitlesi, cemaati veya çevresine yetişebildiği gerçeğini kabul edip, toplumun her kesiminden sivil kuruluşların, cami, dernek, vakıf ve eğitim gönüllülerin bir çatı altında toplanması zaruriyettir.
Veliler, medyamız ve Devletimizde bu yeni oluşuma tam destek vererek, elimizden alınan hakkımızın geri verilmesi sağlanmalı, bu olmadığı takdirde koordineli ve iyi organize olarak okul sonrası ve hafta sonları için tüm imkanlar seferber edilerek çocuklarımızın Türk dili, tarihi ve kültüründen uzak ve mahrum yetişmemelerine gayret edilmedir..
130 ülkeden onbinlerce çocuk Türkçe olimpiyatlarına katılıyor ve söyledikleri şiir, şarkı ve Türkü ile hepimizi büyülüyor. 130 farklı ırktan insana güzel Türkçemizi öğretmeyi başarmış ve Türkçenin bir dünya dili olduğunu teyit ettirmiş bir toplum olarak kendi dilimize sahip çıkmak ve çocuklarımızın anadilini konuşmasını sağlamak boynumuzun borcu olmalıdır.
Türkçe olmadan Türk Kültürü olmaz, Türkiyenin savunması Türkçenin savunması ile başlar
Türk kültürü olmadan Türk Kimliği bulunmaz,
Kimliksizin öz güveni, özüne itibarı yoktur,
Özüne itibarı olmayanın haysiyeti olur mu?
Türk dediğin haysiyetsiz yaşamaz.
(Oktay Sinanoğlu)
Türkçe
Uydurma söz yapmayız,
Yapma yola sapmayız,
Türkçeleşmiş, Türkçedir;
Eski köke tapmayız.
Türklüğün vicdanı bir;
Dîni bir, vatanı bir;
Fakat hepsi ayrılır
Olmazsa lisanı bir.
Ziya Gökalp
Gerçi kim söylendi bunda Türk dilli
İlle masum oldu mani menzili
Çün bulasın cümle yol menzillerin
Yirme gel pes Türk ve Tacik dillerin
Kamu dilde var idi zabt-u usul
Bunlara düşmüş idi cümle ukul
Türk diline kimesne bakmaz idi
Türklere her giz gönül akmaz idi
Türk dahi bilmez idi ol dilleri
İnce yolu ol ulu menzilleri
Bu kitap anunçin geldi dile
Kim bu ehli dahi mani bile
Türk dilinde yeni manalar bulalar
Türk-Tacik cümle yoldaş olalar
Yol içinde birbirini yirmiye
Dile bakıp maniyi hor görmiye
Aşık Paşa
"Türkiye varsa biz varız ve Türkçe varsa bizde varız düşüncesi benimsetilmeli ve yaşatılmalı. Allahım nesillerimizi Türkçeden mahrum bırakmasın, Amin.Mustafa Demir Turkinfo.nl
Yorumlar
Kalan Karakter: