DERİN SİYONİST BARONLAR HAREKETİ VE PLANLAR
Rauf Atilla Polat 
ABD´deki İsrail lobisini tebrik etmek lazım.
ABD´li baronların karargahı konumunda olan ve 60 bine yaklaşan üyesiyle hem seçimlerde hem de ABD´nin dış politikasında etkin bir konumda olan AIPAC, Washington´da müthiş bir refleks göstererek medyanın büyük bir kısmını kuşatma altına almakla kalmadı, Obama ve ekibine de ucundan göstererek ´´İsrail´e karşı sert bir söylem kullanmasına engel oldu.´´
Tabii ki sadece AIPAC değil, ,Yahudi diasporasının en etkin ve en büyük lobilerinden ADL (Anti Defamation Leage) ile Neo evengelist ilişkili birimlerde toplu halde harekete geçti.
Belki bir yönden İsrail´e karşı aldığımız tutum olumlu gözüküyor ama içte çok büyük operasyonlara, özellikle şimdiye kadar deşifre olmamış M.Aziz´lerle , Kemallere...ve ilişkili oldukları Sav´larla,Ş.M, S.B, Ş.T, B.D, B.A, Y.A....gibi 40´a yakın KOÇLAR grubundaki baronlarla 2011 projesini iyice önemseyeceklerdir.
İsrail, Türkiye´yi birçok diplomat ve siyasetçiden iyi bilir. Ülke içinde MOSSAD´ın yaptığı operasyonları İsrailliler bilir ama ülkeyi yönetmiş Tansu Çiller gibi liderler birçok operasyondan haberdar olmaz, önüne bir kağıt koyulur ve imzalatılırdı.
Susurluk´un üzerine gidilmek istediğinde işin ucu Başbakan´a uzanacağını anladıkları anda soruşturmayı yarıda keser, kestirip atarlardı.
Şuan da ülke içinde o kadar çok sayıda bilinmeyen Siyonist ve Yahudi dostu üst düzey zengin ve bürokrat var ki, say say bitmez.
Mason Celal Bayar´dan tutunda Selanik Yahudi´si Çevik Bir´e - ondan TSK içine sızmış ve geçenlerde kipa ile fotoğrafı ortaya çıkan amirallere benzeyen grup gibi , ondan Mason Başbakan´lara kadar akla hayale gelmeyen etkin Yahudi dostu insan mevcut canım ülkemde.
28 Şubat sürecindeki Yahudi operasyonu şimdiye kadar deşifre edilmiş değil.
En çok bilinen ve deşifere olan Selanik yahudisi Çevik Bir. Onun dışındaki isimlerin ve ABD bağlantılı işadamlarının yurt dışına paranın aktarımı noktasında önemli rol oynayan özellikle iki isim hala daha Türkiye´de NEO-Yahudiler adına lobi yaptığını düşünürseniz deşifre olmayan ismin sayısını tahmin etmek zor olmasa gerek.
İsrail´e karşı biraz daha derin bir operasyon yapabilecek politikamız olsaydı, içeride yapılan birçok operasyonda gün yüzüne çıkarılabilirdi.
Mesela;
GAP projesinin bitirilmemesini isteyen ve yıllardır bu projeyi engelleyen isimlerin Yahudi kökenli kriptolar olduğunu,
Bir çok iddiaya rağmen gerçekte Eşref Bitlisi öldüren birimin arkasındaki odağın CIA-MOSSAD ortak yapımı ama MOSSAD projesi bir operasyon olduğunu, ayrıca o operasyonda rol alan isimlerin şuan da hala daha devlet içinde yer alması,
Cem Ersever ile Bahtiyar Aydın´ın ölümünün çeşitli yalanlara rağmen işin arkasındaki kişinin gerçekte şuan da Ankara´da oturan üst düzey emekli bir Yahudi bürokratın işareti ile olduğunu,
Turgut Özal´a ölüm emrini veren kişi ile o emri uygulayan yani limonatayı götüren ve sonradan kaybolan kızın MOSSAD ekibinden olduğunu,
Mason (ttrs) merasimi ile diz kapaklarından kesilerek öldürülen Üzeyr Garih´i öldürenlere ölüm emrini veren kişinin aynı zaman da Türkiye´de önemli bir konumda çalışmış ve halen Ergenekon´un üst kurulundaki görevine devam eden kişi olduğunu....
Filan...filan...Filan...
Sadece yakın döneme ait bu operasyonları müthiş bir teşkilatlanma ile başarmış olan 2600 yıllık bu ırkı alt etmek göründüğü gibi sokaklarda bağırarak olmaz.
Zaten sokaklarda davasını kazanan bir grup göstermek imkansızdır. Bağırarak iktidar olunsaydı, İSRAİL devleti sokaklara dökülerek devletini 1900´lerde değil de çok daha önceden kurmuş olurdu. Ama adamlar içten, sessiz ve derinden dünyanın başına gelip bela oldular.
Zannediyorum sokağa inip bağırarak, slogan atarak bir şey yapmaya çalışanlar hem 80 öncesine hem de İsrail örneğine bakarak önemli bir çıkarım yapabilirler.
Sokağa dökülmek ne dinimizde vardır ne de ecdadımızda bu hareketin zerresi bulunmaktadır. Yoktur, yoktur, yoktur...
Avrupa´nın sosyalist düzeninin bir figürasyonu olan sokak hareketleri bizim ülkemize en büyük darbeyi vuran ve bağıran kişilerin de ideolojilerini yerle bir eden ve Türkiye´yi de oyalayan bir yıkım hareketidir. Orada harcayacakları zamanı, dua ederek, okuyarak, yazarak veya ülkenin inşasına bir tuğla koyarak geçirseler daha avantajlı bir konumda olacaklardır.
Unutulmamalı-ki, boşa geçirilen zaman israftır. İsraf´ta haramdır. Yani Allah´ın emrine karşı gelmektir... Varın sokakta bağırmanın değerlendirmesini siz yapın...
*
Yahudilerin yurt dışı operasyonlarını yazacak olsak iki- üç kitap yetmeyebilir.
Sadece Yahudi Merkel´i oraya getirmek için Almanya içinde yapmış oldukları ekonomik ve sosyolojik çalışmalar bile tez konusu olacak çaptadır.
Ya OBAMA üzerindeki planlarına ne demeli.
Demokrat Parti´nin oy oranını seçimden önce yüzde 65´lerde olduğunu gören Yahudi teorisyenler, Bush zihniyetli Cumhuriyetçilerin tekrar kazanması adına siyah Obama´nın Demokrat partinin başına getirilmesi için çok yoğun bir efor sarf etmiş Monica ile ele geçirdikleri Bill Clinton´u devreye sokmuş ve onunla da eşi Hillary´i geri çektirerek Obama´nın liderliğini sağlayıp DP´nin oy oranını azaltmayı planlamışlardı.
Nitekim oy oranı azaldı ama planladıkları gibi Cumhuriyetçiler kazanamadı, kaybettiler. Her ihtimale hazırlıklı olan AIPAC, hızlı bir hamle ile Obama´nın etrafına kendi adamlarını yerleştirerek (kadronun yüzde 66´sı Yahudilere hizmet etmektedir) Obama´yı da etkisiz hale getirdiler.
Her Mason locasının başına Yahudi koyup, alt tabakayı da diğer ırk ve milletlerden toplayarak lobi gücünü ve Yahudi nüfuzunu artıran bu yapı o kadar basit bir yapı değildir. Rusya lideri Putin´e yapılan operasyonda bunlar için etkin örneklerden biridir. (Rusya´daki Yahudi nüfusu ve Medvedev´in oraya nasıl getirildiğini incelemenizi öneririm)
*
Diyorlar ki, Araplar liderlerden ses yok...
Birileri soruyor neden yok?
Yahu Arap dünyasından ses beklemek tamamen bir gaflet izharı dır.
ABD´den her yıl 2,5 milyar dolara yakın yardım alan Mısır liderini yıllardır orada tutan ´´mekanize güç´´ Arapların konuşmasına müsaade eder mi sanıyorsunuz?
Arap birliğindeki önemli simaların Washington´daki banka hesaplarının dolmasının en büyük sebebi nedir? Arap Arap´a neden yıllardır ses çıkarmaz?
Milyonlarca Müslüman devletin içerisinde küçük bir nüfusa sahip İsrail´i bir anda yok edecek güce sahip İran ABD´den mi korkuyor sanıyorsunuz?
Geçelim beyler bu işleri....
Her şey çıplak ve herkes gerçeği görüyor...
*
ABD ordusu ülke içinde askeri tatbikat yapıyordu. Bu tatbikatı yaparken de şehrin sokak ve caddelerinde, devlet kurumlarına karşı yapılacak saldırılara karşı bir hazırlık olarak yapıyordu...
Peki niçin?...
Evet birçok sebebi var ama en önemli sebeplerinden biri ABD Yahudi lobisinin Amerika´yı üçe bölme ve eyaletler arası kavga çıkarma planı...
Başarırlar mı derseniz; Çin´e ekonomik yatırım yapmaya devam ettiklerine ve Çin ile ABD´yi karşı karşıya getirmeyi düşündüklerine göre vardır bir planları...( ki- ikisini de karşı karşıya getireceklerdir)
*
Son olarak;
Emine Ayna´yı konuşturanlara buradan sormak istiyorum; Gün geldiğinde o haine konuş dediğinizi bu millet öğrendiğinde ve kökenleriniz ortaya çıktığında ne yapacaksınız?
***
KUZEY IRAK´TAN KORKAN KORKAKLAR
 
Kuzey Irak´ın bize tabii olacağını yazdığımız için birileri bu düşüncenin ABD-İSRAL-İNGİLİZ projesi olduğunu ve bizi bölmek için istendiğini ifade ettiler.
Bu yazarlar ve onlara inanlara acıyorum. Ve onların Osmanlı torunu olduklarından da şüphe duyuyorum.
11 milyon safkan Türk nüfusu ile 200 milyonluk 3 kıta 7 denizi 600 yıl yöneten lider devlet Osmanlı´nın torunları birkaç milyonluk aciz bir bölgeyi yönetmekten korkuyorsa ve bu düşüncede olan devlet yetkilileri varsa biran önce bu ülkeyi terk etsin ve gitsin suyun ötesinde yaşasınlar.
Değil Kuzey Irak´ı çok yakında 3 kıta 7 deniz´i de aşan bir coğrafyayı yönetecek olan bir devletin ´´eskimiş entel-liboş-monşerleri´´ biran önce bu düşünceden vazgeçmelidirler.
Biz yazmış olsak da-olmasak da bunların hepsi gerçekleşecek. Allah´ın emrinin önüne geçemezsiniz. Nitekim 100 yıldır Müslüman Türklerin dinini yok edemediğiniz gibi...
***
AKP MESELESİ..
Bazıları yazmış olduğumuz Ortadoğu gazetesi, MHP ve Türklük meselesi ile ilgili düşündüklerimizi eleştirdiler.
Öncelikle herkes şunu bilmeli;
Ben ne AKP´liyim ne de CHP´liyim, hiçbir partinin mensubiyetine ait değilim...
Bir entelektüel olarak her zaman tarafsız olup, müspet milliyetçilik anlayışım gereği yer yer AKP´nin bazı politikalarını destekledim, yer yerde eleştirdim.
Neye rağmen destekledim; Milliyetçi kökenli olmama rağmen destekledim. Milliyetçi arkadaşlarım tarafından hain ilan edilmeme rağmen destekledim.
Bizim temel felsefemiz; dinimize, vatanımıza ve ülkümüze hayırlı olan her düşüncenin destekçisi olmaktır. Vatanı sevmek, şahıs veya partilere bağlanmak değil veya sözde değil, fiiliyatta ve aksiyon haline getirilmesine destek çıkmaktır.
Milliyetçilik anlayışımız ne ırkçılıktır ne de partizanlıktır.
Zaten öyle bir düşüncede olan bir yazarın bu ülkeye hiç faydası da olmamıştır ve olmayacaktır. En güzel örnek D-TİPİNİN CHP zihniyetli entelleridir...
Taraflı olan düşünürler kendi partilerini eleştirmez, hatalarını görmez, her şeyine onay verirse ve işin ucunda bir de çıkar kavgası varsa ve bir de iktidar kavgası yaşanıyorsa o ülkenin entelleri hem o partiyi hem de ülkeyi batırma misyonuna girmişlerdir demektir.
Katıksız bir şekilde bir partinin sempatizanı olanlar o partiyi her zaman desteklemişlerdir. Sırf böyle olduğu içinde o partinin hatalarını örtmüş ve de 30-35 yıldır da iktidar yüzü görememişlerdir. Şundan emin olabilirsiniz; Bu şekilde devam ederlerse bir yüzyıl daha iktidar olamayacaklardır.
Çünkü İslam; yer ve zamana göre hareket etmeyi emreder. Değişimi şart koşmuştur. Örneklerini Allah Resulünün hayatında, Selçuklu da, Osmanlı´nın altın dönemlerinde görebilirsiniz. (Kaybedenlerinde değişimi yaşamadıkları için kaybettiklerini görebilirsiniz)
*
Şuan da aynı şey bazı AKP´ye yakın medya için de geçerli.
AKP´nin duyduğumuz, gördüğümüz, bildiğimiz çok büyük yanlışları var. Ne yazık ki bu yanlışlar ülkeyi perişan edecek bir boyuta götürüyor...
Bugüne kadar milliyetçilik anlayışımız gereği ülkeye zarar gelmemesi için bazı hataları yazmadık.
Ancak, yanlışların, hataların sayısı artıyorsa ve iktidar bunu düzeltmiyorsa ve bu yanlışları birileri görüp de yazmıyorsa, işte bu büyük bir vebal taşıma anlamına gelecektir.
Tüm bunlara rağmen ben yine de biraz daha sabırla beklemeyi tercih ediyorum. Yine kendilerini düzeltmeleri umudunu taşıyorum.
Haa...Arada bazı negatif hareketlerini eleştirmemiz eğer vatansever arkadaşları rahatsız ediyorsa, o kardeşlerimizin bizim de hassasiyetimizi anlayışla karşılamalarını bekliyorum...
 
                    
        
                                    
                                    
                                    
Yorumlar
Kalan Karakter: