Avrupa’nın Elektrik Altyapısı Alarm Veriyor: Her 2 Ağdan 1’i Risk Altında

Avrupa’daki elektrik şebekelerinin yarısından fazlası, ciddi ölçüde kesinti riski taşıyor. Uluslararası enerji bağlantılarının artırılması, daha fazla yatırım yapılması ve Avrupa genelinde iş birliğinin güçlendirilmesi bu riski azaltmak için kritik öneme sahip.

Enerji düşünce kuruluşu Ember, Avrupa'daki elektrik altyapısını ve son dönemlerde yaşanan kesintileri mercek altına aldı. Özellikle büyük çaplı bir elektrik kesintisi sırasında başka ülkelerden enerji ithalatının ne kadar mümkün olduğu analiz edildi.

%55'lik Büyük Risk: İthalat Yetersizliği Karanlığa Yol Açıyor

Araştırmaya göre Avrupa’daki elektrik şebekesinin %55’i, dışarıdan elektrik temini konusunda yetersiz. Bu da, büyük çaplı elektrik kesintilerine yol açabilecek ciddi bir zayıflık. En son örneği, Nisan ayı sonunda İspanya ve Portekiz’de yaşanan saatler süren kesintiler oluşturuyor. Finlandiya, İrlanda, Fransa ve Doğu Avrupa ülkeleri de benzer risk altında.

Uluslararası Bağlantılar Hayat Kurtarıyor

Son beş yılda, bazı ülkelerde meydana gelen büyük kesintiler, uluslararası enerji bağlantıları sayesinde önlendi. Bu bağlantılar sayesinde, bir ülkedeki enerji sistemi arızalandığında dakikalar içinde başka bir ülkeden elektrik alınabiliyor.

2021 yılında Polonya’da yaşanan bir enerji santrali arızası, büyük çaplı kesintilere yol açma tehlikesi yaratmıştı. Ancak Almanya’dan gelen elektrik sayesinde ülkenin büyük bir kısmı karanlıkta kalmadı. Benzer bir durum geçen yıl Ukrayna’da da yaşandı; Rusya’nın ağır saldırıları sonucu enerji altyapısı zarar gören Ukrayna, Moldova’dan gelen enerjiyle sistemini ayakta tutmayı başardı.

Artan Jeopolitik Gerilimler ve Sabotaj Tehdidi

Araştırmanın yazarı Pawel Czyzak, enerji altyapısındaki zafiyetlerin toplum üzerindeki etkilerine dikkat çekiyor: “Elektrik kesintileri yalnızca aydınlatmayı değil, hayatın her alanını etkiler. Bu durum insan hayatına mal olabilir.”

Rusya ile artan jeopolitik gerginlikler, Avrupa’nın dayanıklı bir enerji altyapısına sahip olması gerektiğini bir kez daha ortaya koyuyor. Uzmanlar, savaşın başlamasından bu yana enerji altyapısına yönelik sabotaj ve siber saldırılarda artış gözlemliyor. Ocak ayında yapılan bir başka araştırma da Avrupa enerji altyapısının hedef haline geldiğini ortaya koymuştu.

Czyzak, birçok karar alıcının hâlâ enerji, altyapı ve güvenlik konularını birbirinden bağımsız olarak değerlendirmesini eleştiriyor. Ona göre bu üç alan artık ayrılmaz bir bütün olarak ele alınmalı.

Çözüm: Yatırım, İş Birliği ve Depolama Teknolojileri

Araştırma, Avrupa’nın daha dayanıklı bir enerji altyapısı için üç temel adıma odaklanması gerektiğini vurguluyor:

1. Uluslararası enerji bağlantılarına yatırımın artırılması

2. Avrupa genelinde ortak bir yaklaşım geliştirilmesi

3. Enerji depolama çözümleri, özellikle batarya teknolojilerinin geliştirilmesi

Bu adımlar sayesinde Avrupa, gelecekte yaşanabilecek büyük enerji krizlerine karşı daha hazırlıklı olabilir.
©TURKİNFO.NL