Kalverboer, okul kahvaltıları, dizüstü bilgisayar dağıtımı ve spor abonelikleri gibi mevcut girişimlerin tek başına yeterli olmadığını söylüyor. Yapılan araştırmaya göre, yoksulluk içinde yaşayan çocuklar, hayatlarına maddi durumu iyi olan akranlarına kıyasla daha düşük puan veriyor.
Bu kapsamda, sekiz yıl boyunca yaklaşık 10.000 çocuk anketlere katıldı. Bu çocukların %6’sı yoksulluk koşullarında yaşıyor. Araştırma, yoksulluğun hem çocukta hem de ebeveynde stres ve güvensizlik yarattığını ortaya koyuyor. Diğer çocuklarla aradaki en büyük fark ise geleceğe dair güven eksikliği.
Birden Fazla Sorun Aynı Anda
Hayatından memnun olmayan yoksul çocukların yarısından fazlası, yalnızca maddi sıkıntılarla değil, aynı zamanda çoklu sorunlarla da mücadele ediyor. Bu sorunlar arasında aile içi şiddet, boşanma sürecinde yaşanan çatışmalar, ebeveynlerde bağımlılık ve ruhsal rahatsızlıklar yer alıyor.
Kalverboer, bu çocuklara daha fazla gelişim fırsatı sunulamadığını ve bunun yaşam kalitelerini olumsuz etkilediğini belirtiyor.
Çocuğun Gelişimi Ön Plana Alınmalı
Kalverboer, geçici hükümete çağrıda bulunarak, bu çocuklar için özel bir politika geliştirilmesini öneriyor. Bu politikanın sadece maddi destekle sınırlı kalmaması, çocuğun tüm yaşam alanlarını kapsaması gerektiğini vurguluyor. Ayrıca tüm belediyelerde uygulanacak ortak kurallar belirlenmeli. Böylece, bir belediyede çocuklar çeşitli fırsatlara erişebilirken başka bir belediyede bu imkanlardan mahrum kalmaları önlenmiş olur.
Belediyelere ayrıca, yoksulluk içindeki çocukların sorunlarını nasıl çözebilecekleri konusunda kendi yerel analizlerini yapmaları tavsiye ediliyor. Bu süreçte çocukların kendileriyle de daha fazla iletişim kurulması gerektiği belirtiliyor.
Kalverboer’in sözleriyle:
“Çocukların gelişimini merkeze alan, aileleri yapısal olarak destekleyen bütüncül bir çocuk yoksulluğu politikasına ihtiyaç var. Ancak bu şekilde çocuklara hak ettikleri güvenlik, istikrar ve fırsatlar sunulabilir.”
©TURKİNFO.NL
Yorumlar
Kalan Karakter: