Hollanda Avrupa ülkeleri içerisinde toraklarının % 70ni tarıma ayıran ender ülkelerdendir. Ayrıca Hollanda topraklarının yaklaşık % 45i denizi doldurarak elde edilmiştir. Yani toprağın az olduğu, hatta yüzölçümü Konya ilimiz kadar büyük olan bu ülkenin sadece tarım ürünlerinden geliri Türkiyenin milli gelirinden daha fazla.
Bu kadarcık teknik bilgiden sonra konuya donelim. Türkiyede okullarda öğrencilere iyi beslenmeleri, et, süt, yumurta gibi proteinleri çok olan gıdalardan yenilmesi söylenir. Ancak beslenme problemi ömür boyu devam eder. Çünkü öğrencilere verilen teorik bilgilerin pratik alanda uygulamaları fazla yok.
Hollanda süt üretiminde dünyada ön sırayı alan ülkelerden. Ancak sadece süt üretiminde değil aynı zamanda süt tüketiminde de aynı şekilde dünya sıralamalarının üstünde. Pekiyi bu başarıyı nasıl yakaladılar?
Hollanda da ilköğretim öğrencilerinin velileri çocuklarının sevdiği yağlı, yarı yağlı, çilek aromalı veya çikolatalı sütlerden birinin verilmesi için okul idaresine ismini bildirir. Okul idaresi bu isteğini süt kurumuna bildirir. Tabiiki süt ücretsiz değildir. Bunun için veliler günlük 250 ml. için 0,27 avro ödemeleri lazım. Yani bu paranın yüksek olmamasındaki gerekçelerden biriside, Avrupa birliği bu projeyi önemli bulduğu için süt kurumuna maddi destek vermesidir. Hollandada bütün okullarda süt kurumunca temin edilen buzdolapları var. Bu buzdolapları süt kurumu yetkilileri tarafından kendilerine verilen listeye göre doldurulur. Çocuklarda beslenme saatlerinde bu sütleri afiyetlice ve soğuk olarak içerler. Tabiiki bu sütler pastörize olduğu için dolapta birkaç gün saklanabiliyor.
Ülkemizdede son yıllarda süt üretimi hızla artmaktadır. Ancak süt tüketimi aynı oranda artmadığı için tüketiciler sütlerini satmakta zorlanmaktadır veya maliyetin de altında bir fiyata satmaktadırlar. Hatta geçtiğimiz yıllarda tüketiciler sütlerini protesto amacıyla sokaklara dökmüşlerdi. Şu andada fazla bir değişen durum yok.
Küçük yaşta iyi sağlıklı beslenmenin insanın ileriki yaşlarda da sağlıklı yaşamasına katkısı büyüktür. Bu amaçla Avrupada gördüğümüz bu güzel örnekleri mutlaka ülkemize taşımalıyız. Çocuklarımız küçük yaşda süt içsinler, onlar sağlıklı büyüsünler aynı zamanda üreticilerimizde emeklerinin karşılığını alsınlar. Bunu söleyince Niğde Eğitim Yüksekokulundan hocam İbrahim Önerin devamlı söylediği bir söz aklıma geldi. Konyalılar gibi hem ekinin otunu yolalım hemde hıdrılez yapalım.
Tabiiki bu yerel yöneticilerin tek başına yapacakları bir iş değildir. Mutlaka ülkesel düzeyde uygulanması gereken bir politikadır. Aynı zamanda bu projeye Avrupa birliğide destek vermektedir. O zaman niye bekliyoruz? Biliyorum biz zamanımızı ve enerjimizi çocuklarımıza ve ülkemize faydası olamayan tartışmalara harcıyoruz diyeceksiniz. Eee demokrasi kolay yerleşmiyor.
Selam ve dua ile,
İbrahim Gülkara/HOLLANDA
Yorumlar
Kalan Karakter: