Bu vesileyle “Atatürk ve Cumhuriyet” kitabımızı Hollanda ADD toplantısında imzalayıp katılımcılara hediye ettik.
Bizlere bu Cumhuriyeti kazandıran başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere bütün komutanlarımızın, erlerimizin ve şehitlerimizin önünde saygıyla eğiliyoruz.
Cumhuriyetle birlikte demokrasi, “hukuk devleti” ve “hukukun üstünlüğü” kavramları da devlet sistemine girmiştir.
Cumhuriyet; Atatürk’ün ölmez eseridir.
Türkiye, Cumhuriyet’e; Cumhuriyet, Türkiye’ye ne güzel yakışmıştır.
Savaşlardan yorgun ve bitkin çıkmış bir ülke olan Türkiye, Sevr’i yırtıp atmış, yerine tam bağımsızlığımızı ve millî sınırlarımızı tanıyan Lozan Antlaşması’nı imzalamıştır.
Böylece millî devletimiz Türkiye Cumhuriyeti kurulmuştur.
Ve yeni Sevrlere karşı güçlü ve kuvvetli olmak için gerekli önlemler alınmıştır.
Hem devlet hem de millet, eğitimden ekonomiye kadar her alanda güçlü olmalıydı.
İşte bunun için Mustafa Kemal Atatürk, ülkenin aydınlık geleceği ve halkın mutluluğu için birçok devrim yaptı.
CUMHURİYET DEMOKRASİDİR
Cumhuriyet kurulduktan 27 yıl sonra, 1950 yılında demokrasiye geçilmiştir.
Böylece Cumhuriyet; demokrasi, sosyal devlet, hukukun üstünlüğü ve hak-hukuk-adaletle taçlandırılmıştır.
Bu da şu demektir: Türk milletinin geleceği, demokratik sosyal hukuk devleti ile güvence altına alınmıştır.
Cumhuriyet; her türlü gericiliğe, darbeye, diktatörlüğe, otokratik yönetime karşı olmaktır.
Cumhuriyet’te tek yol demokrasidir.
Bu yol bizlerin yoludur. Bu yol aydınlık bir yoldur.
Bu yol bilimin, barışın, aklın, hukukun, adaletin ve özgür düşüncenin yoludur.
Bugün Cumhuriyet demek; kalkınmak ve aydınlanmak demektir.
Cumhuriyet, Türkiye’nin bütün köylerine su, elektrik ve sağlık ocağı götürdü.
Cumhuriyet; sanayidir, refahtır, uygarlıktır.
Türkiye’nin dünyaya açılması ve onunla rekabet etmesidir. Çağdaş uygarlığın da üstüne çıkmasıdır.
Atatürk:
“Cumhuriyet kimsesizlerin kimsesidir. Benim en büyük eserim Cumhuriyet’tir.” diyor.
Atatürk, 15 yılda tam 46 fabrika kurmuştur.
ATATÜRK İÇİN SÖYLENENLER
Atatürk için dünya çapında çok güzel sözler söylenmiştir. Bunların birkaçını buraya almak istiyorum.
Mehmet Akif Ersoy, Cemal Kutay’a gönderdiği bir mektupta Atatürk için şunları yazmıştır:
“Mısır’da on bir yıl kaldım. Fakat on bir saat daha kalsaydım artık çıldırırdım. Sana halisane bir fikrimi söyleyeyim mi?
İnsanlık da Türkiye’de, vatanseverlik de Türkiye’de, Müslümanlık da Türkiye’de, hürriyetçilik de Türkiye’de.
Allah benim ömrümden alıp Mustafa Kemal’e versin.”
Pakistan Devleti’nin kurucusu Muhammed Ali Cinnah, Atatürk için şunları söylemiştir:
“Hayatımda iki büyük Müslüman bilirim. Birisi İslam dininin Peygamberi Hazreti Muhammed Mustafa’dır.
Diğeri de İslam’ı hurafelerden temizleyen büyük lider Mustafa Kemal Paşa’dır.”
Böylesi bir lidere sahip olduğumuz için ne kadar onur duysak azdır.
Bakınız, bir İsveç gazetesi bu konuda ne yazıyor:
“Atatürk olmasaydı, modern Türkiye olmazdı. O’nun sayesinde Türkler, O’nun olağanüstü eserini izleyebilecekler ve zaten dünyaca pek yüksek olan onurlarını daha fazla yükseltebileceklerdir.” (Nya Dagligt)
Bu güzel ve anlamlı sözler, Atatürk’ü ne kadar güzel anlatıyor.
Yazımı 9. Cumhurbaşkanımız Süleyman Demirel’in sözleriyle bitirmek istiyorum.
Demirel diyor ki:
“Eğer bana Cumhuriyet nedir diye sorarsanız, size cevabım şudur:
Cumhuriyet benim işte! İslamköy’den çıkmış bir köylü çocuğunu cumhurbaşkanı yapan Cumhuriyet’tir.
Cumhuriyet budur. Bunu Büyük Atatürk’e borçluyuz.”
Buna bir katkı da eski TBMM Başkanı Cemil Çiçek’ten gelmiştir. Çiçek şöyle demiştir:
“Millî Kurtuluş Savaşı’na, Atatürk’e, Cumhuriyetimize ve Demokrasimize sahip çıkmalıyız.”
Bu sözler alkışlanır.
Bekir CEBECİ
(Eski Güney Hollanda Eyalet Milletvekili)
Rotterdam, 27 Ekim 2025
E-mail: [email protected]
Yorumlar
Kalan Karakter: