Bu bağlamda halka hizmeti ön planda tutan bütün kurumların başında “sosyal” kelimesi yer alır.
Örneğin; sosyal yardım kurumu, sosyal güvenlik, sosyal sigorta, sosyal konut gibi.
Sosyal konut dediğimizde amaç, evsiz vatandaşlarımızı ev sahibi yapmaktır.
Sosyal adalet, adaletin herkese eşit uygulanması, toplumun gözetilmesi ve korunması demektir.
“Sosyal” kelimesinde “ben” gibi bireyci kavramlar yoktur, olamaz da.
Önce toplum ve toplumun çıkarları söz konusudur.
Bu nedenle sosyal devlette; kalkınma, işsizlik ve yoksullukla mücadele, adil gelir dağılımı, fırsat eşitliği, barış ve sosyal dengeyi sağlamak amaçtır.
Sosyal devlette hiç kimse aç ve açıkta kalamaz. Herkesin geçim ve güvenlik gibi temel ihtiyaçları devlet tarafından karşılanır.
Sosyal devlet, insanı merkeze alır; onun refahını, kalkınmasını, mutluluğunu ve huzurunu sağlar.
DÜNYADA SOSYAL DEVLETLER
Bugün dünyada sosyal devlet anlayışı; İsveç, Norveç, Hollanda, Danimarka, İngiltere ve Finlandiya gibi ülkelerde uygulanmaktadır.
Bu nedenle bu ülkelerin insanları, açlık, yoksulluk veya geçim sıkıntısı yaşamazlar.
Çünkü sosyal devlete sahip olan bu ülkelerde toplanan vergiler, öncelikle halkın temel ihtiyaçlarını karşılamak için kullanılır.
Sosyal devlette fakir insanlar açlık ve yoksulluk mücadelesi vermezler.
Bu nedenle sosyal devlette ekonomik gelişim ön planda tutulur.
Bir ülkenin sosyal devlet olabilmesi için özellikle ekonomik ve sosyal gelişimini sürekli artırması, elindeki birikimleri yoksullarla paylaşması gerekir.
Dünyada ilk kez sosyal devlet uygulaması 1870 yılında Almanya’da ortaya çıkmıştır.
TÜRKİYE VE SOSYAL DEVLET ANLAYIŞI
Anayasanın 2. maddesine göre:
“Türkiye Cumhuriyeti, demokratik, laik ve sosyal bir hukuk devletidir.”
Bu da demektir ki Türkiye bir sosyal devlettir.
Atatürk’ün şu sözü sosyal devlet anlayışını en iyi şekilde özetler:
“Cumhuriyet, kimsesizlerin kimsesidir.”
İşte sosyal devlet budur; çünkü sosyal devlet, kimsesizlere sahip çıkar, onları kimseye muhtaç etmez.
Yüzyıllar öncesinden Şeyh Edebali’nin şu anlamlı sözü de sosyal devlete bir davettir:
“İnsanı yaşat ki devlet yaşasın.”
Çünkü sosyal devlet hem insanı hem de devleti yaşatır.
Tarihte sosyal devlet anlayışını benimseyen ilk Türk devletinin Göktürk Devleti olduğu bilinmektedir.
Çağımızın çağdaş devleti aynı zamanda sosyal devlettir.
Sosyal devlet, yalnızca vatandaşlarının ekonomik ihtiyaçlarını karşılamakla kalmaz; hak, hukuk, adalet ve demokrasi gibi kavramları da temel sütunları olarak benimser.
Sosyal devletin ekonomik modeli karma ekonomi olup, “orta yol” anlayışına dayanır.
Bu orta yolu, Mustafa Kemal Atatürk 100 yıl önce karma ekonomik sistem ve Cumhuriyetin kimsesizlerin kimsesi olması gerektiğini belirterek Türk ulusunun önüne koymuştur.
Atatürk’ün yolu, sosyal devletin yoludur.
Öyleyse hep birlikte; el ele, gönül gönüle, omuz omuza sosyal devleti kurmak ve yaşatmak için yasal ve demokratik mücadele edelim.
Çünkü sosyal devlet, Türk toplumunun millî ve ortak değerlerine tam olarak uymaktadır.
Bekir Cebeci
(Eski Güney Hollanda Eyalet Milletvekili)
Rotterdam, 10 Ekim 2025
E-posta: [email protected]
Yorumlar
Kalan Karakter: