Milli bayramlarımız, bizlere Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK’ü, vatanımızın kurtuluşunu ve Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşunu anlatmaktadır. Dini bayramlarımız ise dinimizden kaynaklanmaktadır.
Milli ve Dini Bayramlarımız:
-
23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı
-
19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı
-
15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü
-
30 Ağustos Zafer Bayramı
-
29 Ekim Cumhuriyet Bayramı
-
Ramazan Bayramı
-
Kurban Bayramı
Atatürk, milli bayramlara önem verdiği gibi dine, ahlaka ve dini değerlere de çok büyük önem vermiştir.
Bakınız din konusunda Atatürk ne diyor:
“Din vardır ve lazımdır. Dinime, gerçeğin kendisine nasıl inanıyorsam öyle inanıyorum. Dinsiz milletlerin devamına imkân yoktur.
Türk Milleti daha dindar olmalıdır, yani bütün sadeliğiyle daha dindar olmalıdır, demek istiyorum.
Allah’ın emri çok çalışmaktır. İtiraf ederim ki düşmanlarımız çok çalışıyorlar. Biz onlardan daha çok çalışmaya mecburuz.”
Atatürk diyor ki:
“Laik hükümet kavramından dinsizlik kavramı çıkarmaya çalışan fesatçılara fırsat vermeyiniz.
Laiklik, yalnız din ve devlet işlerinin ayrılması demek değildir. Bütün yurttaşların vicdan, ibadet ve din hürriyeti demektir.”
Atatürk ahlak konusunda bakınız ne güzel söylüyor:
“Ahlak kutsaldır; çünkü aynı değerde eşi yoktur ve başka hiçbir çeşit değerle ölçülemez.
Bir milletin ahlaki değeri, o milletin yükselmesini sağlar. Bir millet zenginliğiyle değil, ahlak değeriyle ölçülür.
Hiçbir millet yoktur ki, ahlak esaslarına dayanmadan ilerlesin.”
İSLAM GÜZEL AHLAKTIR
Hollanda’dan tanıdığım, hatta camisine beni davet edip seçim konuşması yapmamı sağlayan Mevlüt Kaygusuz hocamız, güzel ahlak ile ilgili bana aşağıdaki mesajı gönderdi. Ben de çok uygun bulduğum bu mesajı siz değerli okurlarımla paylaşmak istedim. Mevlüt Kaygusuz, 23 yıl Türkiye’de, 3 yıl Kazakistan’da, 8 yıl ise Hollanda’da din görevlisi olarak görev yapmış bir hocamızdır.
Ahlak, Atatürk’ün de dediği gibi bir toplumu ayakta tutan çok önemli değerler topluluğudur.
Kaldı ki dinsiz ahlak olur ama ahlaksız din kesinlikle olmaz. Şimdi söz hocamızındır:
“Ben, günümüz Müslümanlarının İslam anlayışına bakarak diyorum ki:
Müslüman kardeş, namazın var da ahlakın yoksa, orucun var da ahlakın yoksa, haccın var da ahlakın yoksa, hülasa ibadetin tam da ahlakın noksan ise, hayatını ahlak ve adalet sütunlarına dayanarak yaşamıyorsan Resulümüzün ifadesiyle Allah’ın huzurunda hesabını verirken iflas edeceksin.
Çünkü güzel ahlak, İslam’ın özüdür, süzülmüş halidir. Hz. Muhammed, görevini şöyle açıklıyor:
‘Ben sadece güzel ahlakı tamamlamak üzere gönderildim.’”
Bu demek ki eğer güzel ahlak sahibi değilsek, ibadetlerimiz bizi kesinlikle kurtaramıyor.
Allah, Kur’an’da “Emrolunduğun gibi dosdoğru ol.” buyuruyor. (Hud, 112)
Öyleyse bizler, doğru, dürüst, çalışkan, güzel ahlaklı insanlar olmalıyız.
Milli, manevi ve ortak değerlerimiz, bizleri bir arada tutan çok önemli değerlerdir. Hangi görüşten olursak olalım, öncelikle millet olarak bu ortak değerlerde birleşmek durumundayız.
Bu vesileyle bütün okuyucularımızın mübarek Kurban Bayramı’nı candan kutlar, sağlıklı, mutlu ve huzurlu bayramlar dilerim.
Bekir Cebeci
(Eğitimci, Araştırmacı Yazar)
İstanbul, 3 Haziran 2025
E-mail: info@bekircebeci.com
Yorumlar
Kalan Karakter: