27 Mayıs 1960’ın en önemli yanı, seçimle gelmiş ve ülkeyi on yıl yönetmiş başbakan ve bakanların asılmasıdır. Başta Başbakan Adnan Menderes, Dışişleri Bakanı Fatin Rüştü Zorlu ve Maliye Bakanı Hasan Polatkan idam edildi. Bunun açıklaması olamaz. Çünkü siyasilerin cezasını halk sandıkta, hâkimler de mahkemede verirler. Darbeler, çağdaş ve demokrat Türkiye Cumhuriyeti’ne hiç ama hiç yakışmıyor.
Kaldı ki bu darbe, sadece demokrasiye ve halka karşı yapılmadı; orduya karşı da yapıldı.
27 Mayıs darbesinde, başta o günkü Genelkurmay Başkanı olmak üzere 7.200 asker emekliye sevk edildi. Böylece generallerin yüzde 90’ı, subayların yüzde 75’i kendi istekleri dışında emekli edildi ve ordu zayıflatıldı. (Basın, 25-05-2009)
12 Mart 1971 darbesini de Türkiye’de yaşadım.
Adalet Partisi iktidarda, Demirel başbakandı.
Askerler, hükümete bir ‘muhtıra’ verdiler.
Demirel de şapkayı alıp gitti.
Hakkını teslim etmek gerekir; Ecevit darbeye karşı çıktı.
“Bu darbe, CHP’ye karşı yapılmıştır,” dedi ve İnönü ile yollarını ayırdı.
Ecevit, daha sonra özeleştiri yapıp 27 Mayıs darbesine de karşı çıktı. “Darbenin ilericisi gericisi olmaz; darbe darbedir,” dedi.
Bu konuda bizlere de rehber oldu.
Hepimizin bildiği gibi, 12 Eylül 1980 darbesine de yine o karşı çıktı. Hapiste yatarak bunun bedelini ödedi.
Türkiye’de Daha Darbe Olmaz
Darbeler, AB ülkelerinin de gündemindedir.
Çünkü Türkiye, AB’ye girmek istiyor. AB ülkeleri, darbelerin her çeşidine karşıdırlar.
2004 Aralık ayında Hollanda Millet Meclisi’nde, Sosyal Demokrat (PvdA) grubunda, Türkiye’nin AB üyeliği görüşüldü.
Bu toplantıya ben de Güney Hollanda Eyalet Milletvekili olarak katıldım.
Konu: Türkiye’nin AB üyeliğiydi. Türkiye AB’ye üye olamaz denildi. Çünkü Türkiye demokrasisi darbelerle kesintiye uğratılıyor. Oysa Türkiye’nin AB’ye girmesi için kesintisiz tam bir demokrasi olması gerekiyor, denildi.
Ben de toplantıda söz aldım ve şunları söyledim:
“Evet, doğrudur. Türkiye’de darbelerle demokrasi kesintiye uğratılmaktadır. Ancak bu durum geçicidir. Türkiye halkının da tam demokrasiye hakkı vardır.
Örneğin, AB kriterlerinden birisi de idamın kaldırılmasıdır. Türkiye’nin idam cezasını kaldıracağını ben hiç ama hiç düşünemezdim. Çünkü Osmanlı Devleti döneminde 33, Cumhuriyet döneminde ise 3 bakan ve başbakan idam edilmiştir. Ancak Ecevit başbakanlığındaki hükümet idamı kaldırdı.
Böylece Türkiye, AB’ye bir adım daha yaklaştı. TBMM böylesi önemli bir kararı aldı. Darbeler konusunda da gerekeni yapacağına inanıyorum. Bunun için AB desteği ve Türkiye’nin AB’ye üyeliği gereklidir,” dedim.
Sözlerimi bitirdiğimde salon alkıştan çınlıyordu.
Genelkurmay eski Başkanı Hilmi Özkök’ün de belirttiği gibi, Türkiye’de artık daha darbe olmaz. Olmaması gerekiyor.
Seçimle gelen, yine seçimle gitmelidir. Demokrasinin gereği budur.
Yaşasın demokrasi.
Tek yol demokrasidir.
Bekir Cebeci
(Eski Güney Hollanda Eyalet Milletvekili)
İstanbul, 30 Mayıs 2025
E-mail: info@bekircebeci.com
Yorumlar
Kalan Karakter: