GÖGÖNÜLGÖNÜL KALESİ
Yayınlanma :
06.07.2022 14:43
Güncelleme
: 06.07.2022 14:43
Gönüller yapmaya çalışıyoruz.
Onun için Gönül Kalesi’ni bir kez daha okuyalım.
Ve gönüller yapmaya devam edelim.
Tarih; 1200’lü yılların ilk yarısında bir Haziran günüdür.
Yer; Selçuklu başkenti Konya’dır.
Halk yeni kalenin surlarında gelecek bir kervanı beklemektedir. Herkes büyük bir heyecan içindedir.
Kitap yüklü kervanıyla dönemin Bilginler Sultanı Bahaeddin Veled ve oğlu Mevlana Celalettin, uzaktan görünürler.
Selçuklu Sultanı Alâeddin Keykubat, daha fazla dayanamaz. Gider ve Bahadin Veled’in önünde diz çöker. Davetini kabul ettiği için ona şükranlarını sunar. Bilginler Sultanı, gelir yeni yapılmış muhkem (sağlam) kalenin kapısında durur. Kara yontu taşından büyük ustalıkla yapılmış kaleyi uzun uzun seyreder ve sonra sorar:
- Ne zaman, kaça ve kime karşı yaptırdınız bu kaleyi?
Alaeddin Keykubat, ne kadar harç ne kadar altın gittiğini birer birer anlatır. Koca bir servettir bu. Kaleyi düşmanlarına karşı yaptırdığını ve bu kalenin bir benzeri olmadığını söyler.
Bilginlen Sultanı Bahaeddin Veled:
- Çok para gitmiş. Boşa gitmiş. Yazık olmuş. Bundan daha kolay kurulan, çok daha sağlam bir kale vardır. Gönül kalesi. Ne mutlu öyle kale kurana. Yoksa böylesi bugün varsa yarın nafile...
İşte burada bir dakika duralım ve bugüne gelelim. Bugün de insanlar kendilerini düşmanlarından korumak için muhkem kaleler yapıyorlar. Güçlü silahlara servetler yatırılıyor. Ve bu silahlarla insanlar öldürülüyor. İşte bu aşamada Bilginler Sultanı Bahaeddin Veled’in sözlerinden ilham alarak şunları söyleyebiliriz:
Bu kalelerin inşaatının yanında, insanların da inşaatına büyük önem ve öncelik vermeliyiz. En azından bu ikisi arasında bir denge kurulmalıdır. Dünyadan kin, nefret ve düşmanlıkları yok edecek olan barış, kardeşlik ve sevgi ortamını güçlendirecek gönül kaleleri kurmalıyız. Çünkü bu gönül kaleleri birliği, beraberliği, kardeşliği, barışı ve sevgiyi güçlendirecektir. Gönül kaleleri, insanlığın gerçek kurtuluşu olacaktır.
Ne mutlu gönül kalesi kuranlara. Sözlerimizi Yunus Emre’nin dizeleriyle bitirelim:
Biz gelmedik kavga için
Bizim işimiz sevgi için
Dostun evi gönüllerdir
Gönüller yapmaya geldik.
Öyleyse hep birlikte gönüller yapmaya devam edelim.
Herkesin Bayramını candan kutlar huzurlu günler dilerim.
Bekir Cebeci
(Eğitimci Araştırmacı Yazar)
Trabzon, 6 Temmuz 2022
E-mail: info@bekircebeci.com
Yorum Yazma Kuralları
Lütfen yorum yaparken veya bir yorumu yanıtlarken aşağıda yer alan yorum yazma kurallarına dikkat ediniz.
Türkiye Cumhuriyeti yasalarına aykırı, suç veya suçluyu övme amaçlı yorumlar yapmayınız.
Küfür, argo, hakaret içerikli, nefret uyandıracak veya nefreti körükleyecek yorumlar yapmayınız.
Irkçı, cinsiyetçi, kişilik haklarını zedeleyen, taciz amaçlı veya saldırgan ifadeler kullanmayınız.
Türkçe imla kurallarına ve noktalama işaretlerine uygun cümleler kurmaya özen gösteriniz.
Yorumunuzu tamamı büyük harflerden oluşacak şekilde yazmayınız.
Gizli veya açık biçimde reklam, tanıtım amaçlı yorumlar yapmayınız.
Kendinizin veya bir başkasının kişisel bilgilerini paylaşmayınız.
Yorumlarınızın hukuki sorumluluğunu üstlendiğinizi, talep edilmesi halinde bilgilerinizin yetkili makamlarla paylaşılacağını unutmayınız.
Yorumlar
Kalan Karakter: